Ortaklık

Ben ne zaman konuşmaya başlasam Allahım, içimdeki çocuk bir lunapark görür uzaklarda. Sanki hızlı konuşsam ona hızlıca varacakmışım gibi hissederim. Ben ne zaman anlatmaya kalksam içimdekileri yüzlerce kelebek kanat çırpar bir anda. Şimdi ben kime nasıl konuşayım Allahım. Lunaparkların kapılarına kilit vurdukları ve kelebeklerin anca dağlarda gezdikleri bu devirde ben kime ne anlatayım..Geçenlerde anlatmaya çalıştım"Ortaklık" yazısının devamını oku

Durgun Sular

Allahın adıyla, Duruluyorum bazen. Kendi içimde kayboluyorum. Öyle bir durulmak ki bu bulanıklıktan beter. Yerini kaybetmiş bir balığın hüznü çöküyor içime. Hangi kafileye dahil olsam bir türlü olmuyor. Başlı başına bir sürüyümdür belki de. Içimdekiler ve ben bir sürüyüz. Aidiyetlik hissini ne zaman kazandım desem, bir yanım hep eşiğe gidiyor. Kalmak isteği bağlanmak istediği içimi"Durgun Sular" yazısının devamını oku

Nasip…

Öyle kolay değildir bir geceye varmak. Allahın bahşettiği bir gündüzün sonunda, geceye kavuşmak, yaralarını açıp havalandırmaktır çoğu zaman. En çok gece gelir insan kendine. En çok soru o zaman sorulur. En çok o zaman verir hesabı kendine. 1999-2000 yıllarında, sanırım bir bahar ayıydı. Babam uzun 2000 içiyor o sıralar. Evimizle bakkakın arası baya var. Baya"Nasip…" yazısının devamını oku

Evet

Mecbur bırakılma hissini bir türlü sevemedim ben. Emri vakileri sevmedim. Gönlümün atmadığı ortamlarda bulunmamaya çalıştım hep. Belki burnunun dikine gitmek ama gittim. Keşkelerimden çok tövbelerim oldu. Kapattım o defterleri. Umutluyum. Hatalarımdan ders çıkardım, en azından bana ne öğretmesi gerek bu yaşadığımın diye hep sordum. Böyle oldum. Hayatta iyi bir insan olmak için ayrı, iyi bir"Evet" yazısının devamını oku

Herkesin hayatına kimse karışamaz.

Kendimi bilmez halde geziyorum günlerdir. Bahar ayında sinyallerinin verildiği bu halin meyvesini yemek kışa nasip oldu diyelim. Ve bu metin tarihe bir not düşmek ve döner salonlarındaki anılar tahtasına asılan bir yazı olarak kalmak için kaleme alındı. İnsanın kendi halini bilmezliği ve kendi haddini bildirmezliği ile geçip gidiyorum yollardan. Neyi istiyorum? Aslında bu soruyu sormak"Herkesin hayatına kimse karışamaz." yazısının devamını oku

Naz

Hakkım yok biliyorum Allahım, biliyorum üzülmeye hakkım yok. Bu çağda sınamak istediğin bu kulunun durmaya hakkı yok. Biliyorum Rabbim. Lakin cürretimi bağışla, kalbimi Seninle kıl, Seni çok özlüyorum. Gören gözler için her yerdesin biliyorum. Yoksa muhattap mı oldum bilmeden, bir ayetine. Yoksa düşmüşüm kuyulara da haberim mi yok. Yoksa yandım da tütmüyor muyum Rabbim. Allahım"Naz" yazısının devamını oku

Mihri

Mihri, seni kimseye anlatmamak için söz vermiştim kendime. Üzgünüm şimdi oturmuş bir yazıya başlık oluyorsun. Sen bundan haberdar olmayacaksın. Belki görsem de tanımam seni üstelik. Ama teşekkür etmek istedim. Beni dinlediğin için, benimle ağladığın için, anladığın için. Yüzünü hatırlamıyorum affet ama gözlerinin mavisindeki cennet izini hiç unutmayacağım...

Bayram geldi.

Ne varsa içimin kuytu köşelerinde buldum, çıkardım. Yıkadım, kuruttum, atılacakları attım. Kolilenecekleri kolilere koydum ve kapattım ağızlarını. Kokmuş olan ne varsa, sabun koydum aralarına. Kırgınlıklardan yaptığım dağları yıktım. Üzenlere ait anıları sildim ve attım gönül sözlüğümden isimlerini. Bilmediğim diyarlarına gittim bu Ramazan. Kaf dağının ardındaki ben ile Kendi tüylerimden feragat ederek fakat yeni tüylerime kavuşacağımı"Bayram geldi." yazısının devamını oku

Tanıdık bir yüz

Onda, eski halimi görmüştüm. Eski bir fotoğrafa bakar gibi izledim onu. Elleri benim gibi, heyecanı benim gibi ama bir şeyler benden uzak. İnsan, kendine benzeyeni gördümü o kişinin önündeki uçuruma aşinalığından mıdır nedir, durdurmak istiyor. Tam da o anda tüm bu benzerliklere rağmen,onun kendinden ayrı, biricik birisi olduğunu hatırlatıyorum kendime. O sen değil, sen de"Tanıdık bir yüz" yazısının devamını oku