Naz

Hakkım yok biliyorum Allahım, biliyorum üzülmeye hakkım yok. Bu çağda sınamak istediğin bu kulunun durmaya hakkı yok. Biliyorum Rabbim. Lakin cürretimi bağışla, kalbimi Seninle kıl, Seni çok özlüyorum.

Gören gözler için her yerdesin biliyorum. Yoksa muhattap mı oldum bilmeden, bir ayetine. Yoksa düşmüşüm kuyulara da haberim mi yok. Yoksa yandım da tütmüyor muyum Rabbim. Allahım cürretimi bağışla lakin Seni çok özledim.

Hakkım yok susmaya, öylece durmaya, öylece bakmaya. Rabbim kan gövdeyi götürüyor içimde bu Ağustos ayında. Rabbim gücüm yok tanınmaya, tanışmaya, ölmeye ve kalmaya, bağışla.

Dört yanımdan çevriyolar beni, çevrimiçi olmaya. Rabbim, içim seyehat çekiyor Sana kavuştuğum, yok kimsem bunları anlatmaya.

Sonbahar yaklaşıyor, hüzün yaklaşıyor dünyaya. Rabbim, benim dünyamın toprakları neden hep hüzün kokuyor, kimseler duymasa da.

Yaşadığımı hissetmeyi özledim Rabbim bağışla cürretimi. Nasıl mümkün olur bu ölümü tatmadıkça?

Yorum bırakın