Tuş sesi:yok

Böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim. Öyle tahmin etmemiştim ki, takî telefondaki sesin “Sen Hep gülerdin, enerjin hiç bitmezdi. Hayatın tüm kederine karşı hep güldün. ” demesiyle irkildim. Günlerdir belki de aylardır kendimde değilken irkildim. Böyle sokak sokak bir çare ararken irkildim. Her neyse. Diyorum ya hiç böyle hayal etmemiştim. Üniversitenin ilk yıllarında bir yokuştan indiğimi hatırlıyorum, içimde bir şey kırılmış gibi hissetmiştim. Şimdi hatrıma geldi o sahne. Neden şimdi Muazzez? Neyse. Hep enerjik ve gülümseyen kızdan geriye eser kalmadı. Görseler bu dediğime inanmazlar tabi. Artık inandırmaya da gücüm yok. Muazzez benim gücüm çok çabuk bitmiş, tükenmişim öyle dediler geçen gün. İnandım. Anlatmaya gücüm yok. Eskiden uzun cümleler kurar,virgüllerle bağlardım şimdi cümle kurmaya mecalim yok. Üzgünüm. Ölen bir yakınımın yas var üzerimde. Neden siyah giydiğimi sordular geçen gün. Bahar gelmiş, ben neden böyleymişim. Sonra kendilerince bir neden buldular, evet ondan dedim. Açıklamaya gücüm kalmadı Muazzez. Derdim ki insan insanın gözünün içinden anlar, palavra. İnsanlar bağırsalar bile kulaklar ne sağır artık. Kimseye kahrettiğim yok Muazzez. İnan kimseye kahretyorum. Ne diyebilirim ki üstelik. Herkes yerinde sağ olsun artık. Ama benden de uzak olsunlar istiyorum. Kırılacak yerlerim sancıyor. Bir ölünün arkasından kötü konuşmak gibi bu. Ve ben inan çok yorgunum. Bir isteğim beklentim de kalmadı. Ne garip değil mi? Ben nasıl bu hale geldim diyorum bazen. Gözümden keder akıyor Muazzez. Bu kederi öyle seviyorum ki. Bir zaman önce dua etmiştim. Diyorum ki sanırım bu onun kabulü. Ondan ne desem olmuyor anlayacağın. Ne desem boş ya, ondan bir şey demiyorum artık. Kırılacak yerlerim çok acıdı, biraz dua da onlara ediyorum inşallah geçecek Muazzez. Eskiden kendimi bir şey sanırdım. Okulun en havalı kızı falan. Ne bileyim öyle işte. Şimdi bırak kendimi bir şey sanmayı, kendim var mıyım yoksa yok muyum onu bile bilmiyorum. Muazzez böyle diyorum diye neyin var deme ne olur. Muazzez içimde ölmüş birinin yası var ve ben dünyadan geçiyorum. Konuşmak istemiyorum. Yazmak da istemiyorum aslında da ne bileyim, biraz gözlerim rahatlasın istiyorum. Bu dünyada bunca insan içinde bu yürekle boyuna debelenip duruyorum. Benden uzak durun diye bağırmak istiyorum. Kırılacak yerlerim çok acıdı, anneme taze et koyduruyorum. Beresini alır sızısı gider diyor. Annem gelince annem varken hafifliyor Muazzez. Annem, ilacım oluyor…

Kelimelerim hep aynı değil mi ve ne garip her şey. Ne bileyim işte, öyle. Kırılacak yerlerime de bahar gelirmiş öyle dedi telefondaki ses. İyi olursun dedi. İnanmadım Muazzez.

Yorum bırakın