“Hilâl göründü, kara göründü, kurtulduk!”

Ramazanın gelmesiyle içimde ümitler yeşerdi yine. Cadde cadde bağırmak istiyorum. Ey insanlar, Allah’tan bağışlama isteyin, Ey insanlar Allah sizi seviyor. İçimde kâh çiçekler açıyor kâh volkanlar patlıyor. Elhamdülillah diyorum, yollar hep Allah’a çıkıyor.

Penceremden bakıyorum dışarı. Denizin mavisi ile göğün mavisi dağın yeşilinde kesişmiş. Yahu Allah ne güzel yaratmış diyorum. Aşık değilim de, hani böyle kaybettiğin bir şeyi bulmaya çok yakın olursun ya öyleyim. Geçen gece sahurda karnım ağrıyıncaya kadar güldüm. Elhamdülillah…

“Hilal göründü, kara göründü, kurtulduk” diyor İsmail Kılıçarslan abimiz. Kurtulmaya ümidim varmış gibi hissediyorum. Şurada bir ışık yakıyorlar ama öyle böyle değil. Diyorum ki tamam kurtuldum. Allahım şimdi cennetteyim. Rabbim burası mı Reyyan?

İçimin karalar bağlayan yanını bir kenara bırakmaya gayretli öncesinden biraz daha barışık ama yol aynı çetinlikte. Eğer ayağına sağlam ayakkabılar giyersen ve eline çiçek almışsan sopadan çok yol da güzelmiş, görüyorum. Allahım görüyorum, Rabbim ne de güzel görüyorum.

Oysa alışıksınız hüzünlü melodiler duymaya bu sayfadan. Bugün böyle, ben cenneteyim, Tuğba’dan geliyor sesler. Öyle güzel, öyle naif sesler. Şimdi ben cennetteyim, bir gölge görüyorum. Ah Gölgesinden tanıyorum.

Allahım bak işte tam burada kalbim, al onu temizle, kirinden arındır, sevgini koy. Rabbim bak burada kalbim Sana yakın. Büyük şeytanların bağlandığı günlerdeyiz. İçimizdeki aynı yerinde. Savaş daim de, ne bileyim işte düşmanın gücü kırıldı diye de sevinmiyor değilim. Rabbim hilal görüneli 11 gün oldu. Ortasındayız 1000 yılın. Geçmiş geçmişte kaldı diyorsun, eğer Bana hakkıyla dönersen. Döndüm Rabbim geçmiş geçmişte kalsın olur mu?

Hilal göründü, kara göründü, tut ellerimizden Rabbim!

Yorum bırakın